Archives
Orhan Veli Vapuru Evlerine taşırken Telaşlı İnsanları Küpeştesinden atılan Simitleri kapışır Martı kuşları Edip Cansever vapuru Denize yansıyan Işıklar altında Gider gelir boğazın Kıyıları Arasında Atilla İlhan vapuru Keyifle yarar suları Sevgililer öpüşür Ve güvertesinde Sigarasını yakan Bir katil üşür Nazım Hikmet vapuru Deniz ile arasına Dökülen asfaltı kırar Özgürlüğüne kavuşturur Salacak iskelesini Batmak pahasına […]
Bir dostun sıcaklığına Öylesine Yaslamak istiyorum ki başımı Ya omuzunu uzat sevgilim Ya da telleri kopuk Bir kemanı Kanadının altına sığınacak Kuş araya Eskimiş saçak gibiyim sensiz Bütün balinaların Kıyıya vurup İntihar erttiği Bir deniz Yakın olsun isterim ellerime ellerin Sen ellerinin arasına al beni Tek dileğimdir çünkü benim Sana yakın bir ben
Dayanamadın çıktın artık Seni sakladığım derinliklerden Işık yağıyor şimdi mutlu yağmurlar Kan sızan tebessümüne Öyle yitiksin ki Alıp götürebilirsin beni ve hayatımı Ardımızda ne bu akşam Ne de kan sızan Tebessümün.
Kaç mevsim kırlara çıkıp Çiçekler toplardık mezarlar için Belki ürküttük tarla kuşlarını Belki kurdu kuşu ürküttük Ama aşkı ürkütmedik hiç Hâlâ koynumda resmin Ve hâlâ sımsıcak durur anılar Sımsıcak ve biraz boynu bükük Ne varsa yaşanmış ve paylaşılmış Yasak bir kitap gibi durmaktadır Ve firari bir sevda gibi Şimdi duvarlarda resmin
Yakınlaştıkça kaybolan Bir kente dönüşürdün Keşfedilmezim olurdun İçinde yolculuk etsem de Günâhkâr mevsimimdin Hiç umut yoktu sende O yüzden vaz geçilmezdin Vazgeçilmezimdin..
Bütün yıl kirlenen duvarda Ama görebilmek için Asıldığı çividen inmelidir Yaprakları biten takvim Zorbalara direnmektir devrim Bir çocuğun Annesinin çantasından aldığı parayı Altına gizlediğini Söylememiştir Dövülen hiçbir halı İçinde yaşamaktır devrim Dikiş kutusunun Ve topluiğneler gibi Bir arada olmayı Gerektirir Karşı koymak için Zulmüne makas denilen Patranun Kağıt bir gemidir devrim Bütün gemiler Hurdaya çıksa […]
Cellat uyandı yatağında bir gece Tanrım dedi Bu ne zor bilmece Öldükçe çoğalıyor adamlar Ben tükenmekteyim Öldürdükçe.
Bu akşam aldattım öfkeyi En güzel masalı anlattım Bir kitabın içinde kaybolamadım Hüzne karşı duramadım Bu akşam Mavi renkli bir kar tanesi olmalıydım Kırılmışlığımı atlatamadım Esmedi rüzgarım, dönüp savrulamadım Bu akşam yağmura eş hüznün ezgisi Dans eder anılar, dans eder yalnızlığım Öyle ağır kanatları kuşlarımın Bir bahar dalına saklanamadım
Yorulurduk nefes nefese planlar yapardık Heyecanla yürürdük düşlerimizde Yorulurduk Korkardık Hep o saatlerde yaşamaktan ölürüz diye Korkardık Uzak sahillerde çekilmiş fotoğraflarımızdan Mahcup bir sevgi taşardı Yeterdi Birimizin bakışı yeterdi Hayallerimizin kanatlarını yakmaya yeterdi Sevişirdik O yaslı evden günlerce çıkmazdık Gözyaşı loşluğunda,yarım sıcaklıkta Sevişirdik Yüreklerimiz bir hüzün oyuncağıydı sanki Olmadık şeylere ağlardık Kaç gün,kaç ölüm,kaç öykü […]
Yalnızım Gecede yıldız Düşlerde sabahsız gibi Günlerim Göklerde güneş Güllerde fillizsiz gibi Kayalarda köpük köpük kanatlanıp dalgalar Götürdü uzaklara Alıp götürdü seni Yanar hüznümde kalbim Rüzgar ve ay Ayrılık tüter deniz Kıyıdan ufka kadar Yeter yüreğim yeter Canıma yığdığın acı dağları tutar Yeter yüreğim yeter İçimdeki yarasından habersiz bir çocuk yatar Yalnızım Yollarda sıla Dallarda […]
Son yorumlar