Archives
1949 yılında Ilgaz’da doğmuştur.1971 yılında Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olmuştur.Silahlı Kuvvetlerde Askerî Hâkim olarak görev yapmış, Albay rütbesinde ve Genelkurmay Başkanlığı Adlî Müşâviri iken, 2004 yılı Eylül ayında kendi isteğiyle emekli olmuştur.Doç.Dr. Çaycı’nın, biri ABD Kara Kuvvetleri Adli Müşâvirliği Okulu’ndan ve “Askeri Hukuk” (LL.M.) dalında; diğeri Gazi Üniversitesi’nden ve “Uluslararası İlişkiler” dalında olmak üzere […]
1990)7 Mart 1990 tarihinde Gazeteci Çetin Emeç’in uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybeden şoförüdür.Eşi Ayşe Ercan, oğlu Müfit Ercan, ağabeyi Murat Ercan, ablası İlknur Yardım’dır. Naaşı Karacaahmet Mezarlığı’na defnedilmiştir.Sinan Ercan’ın naaşını mezara Çetin Emeç’in oğlu Mehmet Ercan indirmiştir.
1969 yılında Zonguldak’da doğdu. İlk, orta ve lise tahsilini Zonguldak’ta tamamladı.1996 yılında Uludağ Üniversitesi SHMYO Radyoloji Bölümünü bitirdi.1997 yılında SSK Göğüs ve Meslek Hastalıkları Hastanesinde Radyoloji Teknikeri olarak göreve başladı. Çeşitli vakıf, dernek ve Sivil Toplum Kuruluşlarının yönetim kadrosunda görev yaptı.2005-2008 yılları arasında Sağlık-Sen Zonguldak Şube Başkanlığı görevini yürüten Durmuş, 2008 yılında yapılan Sağlık-Sen 3. […]
1996′da Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Muhasebe Bölümü’nü bitirdi. 5 seneye yakın çeşitli şirketlerin muhasebe departmanında görev yaptı.2002 yılından beri, dwt | mandalina Reklam Ajansı’nda aktif olarak finans sorumlusu olarak çalışmaktadır.
İstanbul Şehir Tiyatroları sanatçısı olan Seyhan, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dramaturji bölümünde eğitim almıştır. 1995 yılında MSM Konservatuvarı, Tiyatro bölümünden de mezun olan sanatçı, Ankara Üniversitesi Sineloji bölümünden (1993), Almanya Tubingen Üniversitesi’nden, A.Ü.F. Sosyal Bİlimler bölümünden, eğitim lisanslarına sahiptir.Kamera karşısına da geçen Sibel Seyhan, Kaygısızlar ve İyi Saatte Olsunlar adlı tv dizilerinde de oynamış, bazı […]
Nasreddin Hoca eve geldiğinde bakmış ki kansının surat beş karış. Kadıncağızın yüzünden düşen bin parça. – Hayırdır hatun, bir şey mi oldu? deyince karısı: – Hani, demiş, şu filancanın yeğeni vardı ya, gebeydi, doğururken ölmüş de cenaze evine gitmiştim, oradan geldim. Hoca kansını inceden inceye süzdükten sonra: – Hatun, demiş, ben senin düğün evinden gelişini […]
Nasreddin Hoca eşeksiz olduğu bir dönemde, bir yere gidiyormuş. O koca kavuğu küçücük ayaklar nasıl çeksin? Zavallının yorgunluktan canı çıkmış olacak ki bir ağaç gölgesinde hem dinleniyor hem de: “Allah’ım, bir eşekçiğim olsaydı, ayağımı yerden keserdi.” diye Allah’tan bir eşek istiyormuş. Birden baş ucunda şaklayan kırbaç sesiyle uyanmış. İnsan azmanı tepeden tırnağa silahlı bir süvari: […]
Adamın biri, uyuz keçisinin sakalından tuttuğu gibj Hoca’ya getirmiş. – Hocam, demiş, şuna bir okuyup üflesen, bir nefes etsen de hayvancağız kurtulsa! – Tamam, demiş, Hoca, ben nefes edeyim ama sen yine de eve varınca o nefese bir miktar katran katmayı unutma!
Nasreddin Hoca, kansıyla yatak paylaşımı konusunda bir türlü anlaşamazmış. Bir gün kansı sertçe: – Efendi, öteye git! deyince. Hoca, erinip üşenmeden giyinmiş kuşanmış, sabaha kadar yol yürümüş. Yolda rastladığı bir tanıdık: – Nereye böyle Hocam, demiş, buralara yolun düşer miydi? – Sen bırak bunlan da, demiş Hoca, bir zahmet bize uğrayıp hanıma sor bakalım; daha […]
Hikâye bu ya, Nasreddin Hoca’yı merak eden birisi Akşehir’e geldiğinde, devrilmek üzere olan bir duvara sırtını vermiş bir adam görünce: – Akşehir’de bir Nasreddin Hoca varmış, ben onu arıyorum, demiş, nasıl bulabilirim? Duvara dayanan adam cevap vermiş: – Gel benim yerime şu duvarı omuzla, sana Nasreddin Hoca’yı getireyim! Yabancı beklemiş, adam beklemiş. Ne gelen var […]
Son yorumlar