KeLebekFinaL.Net KeLebek Mirc

Resme emek verdiği 35 sene içinde 19 kişisel sergi oldu ve pek çok karma sergiye katıldı.Halen Küyad Kültür ve Sanat Merkezi’nde sanat danışmanı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.

1948 de İstanbul’da doğdu. Uzun yıllar tekstil imalatı ve ticareti ile uğraştı. 1972’den itibaren dostları olan ressam hocaların atölyelerine devam ederek onların katkıları ile resim bilgisini geliştirdi.1997 yılında Amerika Birleşik Devletleri- Wisconsin-Door County’de bulunan john Balistreri Gallery’de davetli olarak sergi açtı.

Uzun yıllar Dormen Tiyatrosunda görev yapmış, devlet tiyatrolarından emekli olmuştur.

1937 tarihinde İstanbul’da doğdu. Özellikle Yabancı Damat dizisindeki Niko’nun babaannesi Eftelya rolüyle geniş kitlelerce tanınmıştır.

2002 yılında Arnavutköy’de yerin altında 50m2 bir ofiste, iki arkadaşıyla beraber bir internet şirketi kurmaya karar verdi. Evlilik.com adında, evlilik hazırlıkları yapanlara destek, biraz da çöpçatanlık yapan bir site kurdu. (daha sonra bu site Shobbo adında bir eticaret firmasına satıldı)2003′un başlarında Akinon adında, yazılım ve tasarım hizmeti sunan bir firma daha kurdu. 5 sene boyunca irili ufaklı 100′den fazla proje gerçekleştirdi. Markafoni’de de ortağı olan Ahmet Sarı, 2006 senesinde Akinon’a ortak oldu.

23 Mayıs 1978 tarihinde İstanbul’da doğdu. Liseyi Kadıkoy Anadolu Lisesi’nde başlayıp Semiha Şakir’de tamamladı. Üniversiteyi ise Bilkent Üniversitesi’nde başlayıp Bilgi Üniversitesinde bitirdi. Başarılı bir öğrenci değildi, atıldığı okullar da oldu, üniversite eğitimini 9 yıldı tamamladı.Girişimcilik hayatı ise daha okurken başladı. İlk şirketini Bilkent Üniversitesi’nde okumak için gittiği Ankara’da 1997 yılında kurdu. Bilgisayar toplayıp sattı ve şirketi batırması 6 aydan kısa sürdü.1998 yılında İstanbula döndü. Konser, parti organizasyonları yapan, yurtdışından sanatçı getiren ve Türkiye’de sanatçı menejerliği yapan Hip Productions’ın kurucu ortaklarından oldu. Ortakları caz davulcusu Ateş Tezer ve ablası Alev Çağlar yaşça Tatari’den çok daha büyüktüler (Tatari 19 yaşındaydı) ve ilk ciddi girşiminde kendisine çok tecrübe kattılar. Şirket bir çok başarılı konser ve organizasyona imza attı, 1999 depremi ve iptal olan projeler ile sıkıntılı bir döneme girdi ve ben 2002 yılında hisselerini devrederek çıktı.

Hikayesi olan fotoğrafları sevdiği için; doğum, anne & bebek, kişiye özel portre, aile fotoğrafları ve evlilik gibi, çeşitli özel an ve detay fotoğrafları çekiyor.En büyük hedefi, kendi tarzını koruyarak, concept/kurgu portre fotoğraf çalışmalarına, devam edebilmektir.

1977 Edremit doğumlu, İstanbul’da yaşıyor. Her zaman ilgi duyduğu fotoğrafçılıkla, okul yıllarında tanıştı. Uzun yıllar muhasebe, finans ve ilaç pazarlama departmanlarında, çalıştı. Fotoğraf sanatçısı Muammer Yanmaz’dan, temel ve ileri fotoğraf teknikleri dersleri aldı. 2008 yılında iş yaşamını bırakarak, fotoğrafa daha çok zaman ayırmaya karar verdi.Bazı sosyal sorumluluk, kuruluş ve derneklerinde, gönüllü fotoğraf çekiyor. Portre fotoğraflarına özel ilgi duyuyor, editoryal ve belgesel fotoğrafçılıkla,
ilgileniyor.

Aşkın büyülü sesini duyuyor musun
Şimdi onun gülleri açan güz bahçelerinde
Gitme ki günlerimiz gecelerimiz olsun
yldızların en parlak olduğu zamansın
Denizlerim senin kııylarında sakin
Bırak ellerini avuçlarımda kalsın

Çirkin olan,fena olan ne varsa unut
Gözlerimin söylediği şarkııy dinle
Ellerimizde sevgi içimizde umut
Şimdi en açık renginde gözlerin
Şimdi benimlesin tüm kaygılardan uzak
Anlatılmaz bir şey var aramızda hazin
Şiir gibi bir şey seninle yaşamak

özledim sesini ne olur konuş
Bir gül açtır zamanların ötesinden
Karanlıklar içindeyim, kapkaraıym bugün gel
Gök mavisinden, deniz mavisinden
Bütün sevgililer, dostlar gitti
Bir sen kaldın kadınım beni terketmeyen
Batan gemilerin kaptanları gibi
Denizlerin ortasında ölümü bekleyen.

Ben seni sevdim mi Sevdim, kime ne
Tuttum, ta içime oturttum seni
Aldım, okşadım saçlarını, öptüm
sen senin en çok gözlerini sevdim
Kâh çocukça mavi, kâh inadına yeşil
Aydınlıklar, esenlikler, mutluluklar
Hiç biri gözlerin kadar anlamlı değil

beyaz güller açtı bahçelerde , sevdiğin..
ya o karanfil , baygın kokulu çiçek.
gel yalnızlık bahçeme beyazlar giyin
seni arıyorum kalabalık caddelerde,
tanımadığım insanlar geçiyor, sen yoksun..
perişan hayallerimin başladığı yerde,
sana sesleniyorum, duyuyor musun?

Sevdimse; verdiğin yürekle sevdim
Sen açtın bu ufku karşımda sonsuz
Yürüdüm bir yolun sonuna geldim
ıykık, üzgün ve paramparça onsuz
Bir yerlere varmadan, nasıl böyle
Hiç durmadan akıp gidiyor günler
Yaşam diye verdiğin bu mu söyle
O mu sırtıma sapladığın hançer