Archives
sinema çıkışında bekleyen akşamlar gibi ansızın ama ağırdan geçilir işrete sigara kokusu ancak bu kadar yakışır şakşakçı garsonlar doldurur karnesini cıvıl cıvıl alkolik çıraklarının tıkır tıkır dönüyor akşam çay üstüne çay düğüm düğüm üstüne şakır şukur olasılıklar kararmış ıstakada kirli bir elliikiden yasak heyecanlar devşiriyor muvakkat işçiler
eski bir tanıdık uygunsuzluğu bu en berbat anında aşkın köprücük kemiklerinde sızlayan şimdi o konuştukça yüzün gözün kül içinde murdar eder tutukluğunu kesik bir el gibi yabancılaşan baykuş uçuşuyla küpeli sabahlara geçerdik küçük ayrılıklarla zembereklerimizi denerdik unutkanlığım hoşgörülebilir hanımeli bu en berbat anında aşkın bu insan olma tavında yalnızlığım savuşmuyor söz yordamıyla, onca gayretli hedefsen […]
dinlendirilmiş coşkusuyla dava adamı sindire sindire harcadı zamandan sen olsan vurmazdın yüzüne gösterdiğini aslında binbir emekle saklarken zavallılığı bunca geliştirmek tehlikeli soylu bir dokunuş imkansız terli avuçlarla önce tokatlıyorlar seni dudaklarında sıkılgan büklüm parçalıyorlar seni buna mecburlar özgürlüğünden utananlara da sevecen yaklaşıyoruz senin yüzünden ama sonunda yaşasın bitmeyen bira
Aşktan yanan bir kölendim Bir serinlik tesellisi buluyordum Kirpiklerinin gölgesinde. Bir köle başımız vardı. Benim Sana Aşkımı sezmiş olacak ki Kırbacıyla dövüyordu. Her vuruşu Bana Senin bir busen gibi geliyordu.
Kaç kere ıslandım Kaç kere sırılsıklamdım Islaktım yada aşıktım Bunu kimse bilmiyordu Bilemiyordu Bir sen biliyordun Bir sen deli kız Ateşti dağlarım Ateştendi yüreğim Giydiğim gömleğim Tehlikeliydi biliyordum Sakıncalıydı sevdam Bunu sen de biliyordun Sen de deli kız İmkansızdı Talihsiz bir kazaydı belki de Seni sevmem Telafisizdi tamamen çaresiz Sana aşık olmam Yada senin bana […]
Ne güzel bir dündü demeseydim ama dedim ama Sesin de beni çok sevseydi Nefis göğüs uçları olsaydı sesinin Dokunmak hoşuma gitseydi Kasıkları olsaydı gezmelerimi mezara götüreceğim Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim. Miş gibi kadın, orgazmsız seni, Uykularımı nereye kaçırdın? demeseydim ama dedim ama Kasıkları olsaydı sesinin sadece benim,
Ve ben seninle evlenmek istiyordum. Biliyordum, babaları içinde en çok beni sevecekti çocukların, Çıplaktık, gelmiştik, görmüştük ve yenmiştik utancı ama, Zaman kipini şaşırmış bir cümle gibi ürkektik ve elele dolaşacağız dün, Sen pembe tuşlu bir piyanoydun
Göçebe gönlümün yorgunu benim gittiği sevgilerin yolunu bilmeyenlerdenim selamsız sevdaların hasretini çekenlerdenim ne Kerem le kaderim kesişir ne de Mecnun la yolum tanışır bir Karacaoğlan la gözlerim ağlaşır bir de Yunus a sevdam yanaşır
yağmurlu sonbaharlarda üşütmekten korkup yüreğime sakladığım gizli sevdamsın savrulan umutlarımın sebebisin uçan yaprakların sebebi
bulamıyorum seni gecelerimde sanki aramızda gökyüzünen uzanan aşılmaz bir siyah perde ne sesin duyulur ne de yüzün gözükür üşüyorum sensiz özlüyorum sessiz ağlıyorum sesli bul beni bul gözlerini göğe çevir göğe sevgili bak bir çift yıldız kayıyor tıpkı gözlerim görün onlara bir kez olsun bulsunlar seni sonrada çek istersen gündüzlerimede
Son yorumlar