Archives
Beyaz ipek gibi yağdı kar Bir kız kelebek adımlarıyla Geçip gitti karın üzerinden. İnsanlar kendi şarkılarını Kendi hayallerini taşıyorlar. Çağdaş şarkılar Gerekli onlara Hem Hayatlarının Derinliklerinden söz eden Gerçekleştirilmiş Gerçekleştirilmemiş duygularından,
Düşmanlarımız dışında Düşmanlarımız çünkü Sevgiyi yok ettikleri için Beyaz ipek gibi yağdı kar Bir kız kardan hafif yüreğiyle Geçip gitti güvercinleri anımsatarak. Uzaktaki şehir Uykuya dalmıştır şimdi. Düşündüm bir bir Kardeşlerimin ne yaptıklarını Nihat Uyumuyor olmalı.
Emeğinin Hakkını alan Ne çıkar umar Savaştan? Dünyayı ortakça Kardeşçe üreten Ne yarar umar Kötülükten?
İnsan insanın Kurduydu belki Gerçekten kurttan Yokken farkı Ama gelişen Bir şey var onda Sevgiye, iyiye Doğruluğa Yaratırken Emeğiyle Yaratır çünkü Kendini de… Soruyu yeniden Ve şöyle sormalı: Sevgiye, iyiye Barışa kim karşı?
Ürününü Emeğinin Alırsan, sevinçle Dolar yüreğin Ve hele ortak bir Yaratıysa bu Daha da büyür Mutluluğu Oturursun Aynı sofraya Emektaş olmanın Mutluluğuyla Şimdi sormak Gerekir yeniden İnsan insanın kurdu mu gerçekten
Şu sonuç çıkar Bu saptamadan: Doğası gereği Savaşçıdır insan… Doğruluk payı Var mı bu görüşte? Yanlışlık var mı? Varsa nerde?… İnsan insanın Kurduydu belki Gerçek kurttan Yokken farkı… Onu kurttan Ayıran özellik Akıl olmalı Ve üretkenlik
Daracık darlıklarda geçti ömrüm İki adım odalara bohçalanıp İliştirilmiş muhitler ve beton yığınları arasında Sıkıştırılmış bir sürgündü hayat.. Saatlerce yürürdüm çoğu kez; Zaman eskimesin dolmuş kuyruklarında diye Asfalt, kırma taş, toprak ve çamur.. Tanıdık zenginiydi ya ayakkabılarım Ben, yoldaş yoksuluydum yine de! Ve koskoca şehrin her yerinde Orda başka, burda farklı olmadım En cazibeli vitrinleri […]
Yıldız yıldız gökyüzünü seyrederek Karları üstüme örtüp uyudum Berrak suların taşkınlığında yuvarlandım Belki de denize ulaşacaktım giderek! Bir adım öte düşen yıldırımlarla; Kütük yığınlarının arasında yonga gibi, Deli taylar gibi sıçradım En hercai menekşeleri seyrederken Cıvık değildi bakışlarım.. Sayısız kuşkanadı sardım, kırık Körpe kuzuları okşarken bile Yalakalaşmadı ellerim
Bensiz şu kendini ne sanırsın sen Bilmem ki ne vakit uslanırsın sen Kesin ebediyyen sürmez bu hülya Eninde sonunda usanırsın sen
Kuşluk vaktindeyiz biz bu sevdanın Zevâle varırım, sen oradasın.. Sensiz zaman ve yer ömrümde yok ki! Tek meşguliyeti sensin ferdânın Ve sen oradasın.. hayâl şeydânın
Son yorumlar