Archives
Öğretmen, küçük öğrencisinden çok memnundu. Annesine sordu: – Oğlunuz bu şaşırtıcı öğrenme açlığını kimden aldı? Anne cevapladı: – Öğrenmesini benden, açlığını babasından
Beyefendi hanımının doğum günü için bir kuyumcuya girdi. Bir kolye beğenip fiyatını sordu. Kuyumcu: Kırk bin tümen. Beyefendi “Lanet olsun!” dedikten sonra başka bir kolye seçip fiyatını sordu. Kuyumcu : İki kez lanet olsun
Bir arap devesini kaybetmişti. Devesini bulursa bir dirheme satacağına yemin etti. Tesadüf bu ya , devesini buldu ama gönlü onu bir dirheme satmaya el vermedi. Bunun üzerine devenin boynuna bir kedi bağlayıp cerre çıktı: -Boynunda beşyüz dirhemlik kediyle beraber bir dirheme deve satıyorum! Yoldan geçen bir arap bunu duyunca dayanamadı: – Gerdanlığı olmazsa ucuz bir […]
Bir filozof kırda tek başına giderken uzaktan acemi ve cahil bir okçu gördü. Oku hedefe nişanlıyor ama hep karavana atıyordu. Filozof oka hedef olmaktan korktuğu için gidip okçunun hedefine oturdu ve ” Buradan daha emin ber yer olamaz. Çünkü okun hedefini bulmayacağından eminim!
Fıkıhçı Ebû Mansûr Sicistânî’ye sordular: – Kırda bir subaşına gelsek ve gusül almak istesek , ne tarafa dönmeliyiz? – Elbiselerinize doğru; yoksa hırsız götürür
Kalp hastası bir delikanlıya köpek kalbi nakledilmişti. Delikanlı bir süre ameliyatı yapan cerraha gitti : – Doktor bey, bir süredir kötü bir huy edindim. Ne zaman bir telgraf direğinin yanından geçsem, bir ayağım havaya kalkıyor
Kardeşim bir sabun yaptı; tam dört metre boyunda iki metre eninde. – Kaldıramadıktan sonra neye yarar? – Kaldırmaya gerek yok canım. Banyo yapacağı zaman duşun altına girer, sonra gelip sabunun üstünde yuvarlanır!
Nadir o gün son saatteki Tarih dersine kadar sınıftaydı. Ama tarih dersinde öğretmen Safevîlerin çöküşünü anlatmaya başlayınca birdenbire hastalandı ve dışarı çıktı. Dersin sonuna doğru sınıfa dönünce öğretmen sordu: – Ne zamandan beri yoktun sen? – Safevîlerin çöküşünden beri öğretmenim!
Uyanık mı uyanık bir seyyar satıcı bir yerde tezgahını kurmuş, etrafına bir çok insan toplamıştı. İçi su dolu bir şişeyi seyircilere göstererek ” Hey millet! Bu ilaçtan kim bir tatlı kaşığı içerse ömrü uzar; birkaç asır sapasağlam yaşar. Mesela bana bakın; ne kadar sağlıklıyım değil mi? Bu ilaçtan bir tatlı kaşığı içtim ve üç yüz […]
Dilenci Isfahan zenginlerinden birinin evine giderek sadaka istemişti. Ev sahibi uşağına seslendi: – Ey Mübarek! Kanber’e söyle. Kanber Yakut’a söylesin. Yakut da dilenciye “Allah versin” desin. Dilencinin tepesi attı: – Allahım! Cebrail’e söyle. Cebrail Mikail’e söylesin. Mikail İsrafil’e söylesin. İsrafil de Azrail’e “şimdi ev sahibinin canını al” desin
Son yorumlar