Hicret Şiiri
ben bir muhacirim
yüreğin hiçretim olmuş
Kir bulanık kaldırımları
Ve taşa dönmüş kent insanını
Bırakarak gerilerde
yüregine hicret eden
Bir muhacirim
Ben bir muhacirim anne
Yada bir deliyim desem
Yda bir tutsak
Ellerinde kelpçe olmayan
Ben bir muhacirim
gökkuşagının renk ihtişamına aşık olan
Fakat her yağmur sonrası
yetişmesi gereken hiçbir yere yetişemeyn
toprak kokusunun sardığı
Bedenlere el bile süremiyen
Bir muhacirim ben anne
Bn bir muhacirim Arap kızının bile bakmadığı
Cam aralıklarından hayatı süzen
sonra her bakıştan korkup gizlenen
Çıkmak,hayata karışmak ile
Hayatın kendisine karışmayacağı
Bir seçim arasında gidip gelen bir muhacirim
Ben bir muhacirim
kaf dağının ardında
Efsaneleşmiş bir ankaya
Titrek elleriyle dokunan
Sızlayan yüreğini
Ve sevgi adına tüketilen tüm mirasları bir çırpıda
Kenarına geldiği uçurumda
Bırakan bir muhacirim
Aslında hicreti gecikmiş bir deliyim ben
Abdullah Alageyik
Bir önceki yazımız olan Ey Beyrut Şiiri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.