Garip Şiiri
Gurbetlik ne zor gelir küçük yüreğe.
O yaşlarda anlamak,kabullenmek ne mümkün.
Sımsıkı tutmuştum kardeşimin ellerini ve o eller anamdı,babamdı,
Ördüğüm küçük duvarlar arkasında yalnızlığa meydan okumaktı.
Etrafımdaki ben gibi yavruların nasıl sevildiğini gördükçe,
Anne diye duvarlara yasladım garip başımı.
Buzdan birer damla oldu gözyaşım,donup kaldı yüzümde
Bakarken bu sahneye.
Kimselere diyemedim onu nasıl sevdiğimi,
Ne kadar çok özlediğimi.
Güçlülük abidesi gibi dolanıyordum ortalarda.
Oysa göğsümde öpmekten solmuştu,
Vesikalık resmi.
Ne prensesiydim bu dünyanın,ne de merkezi.
Herşeye rağmen şanslıydım,bir zaman sonra anne diyebildiğim için.
Şimdi yazmak isterdim onu
Kelimeler dolu dizelerde
sevgisinin ve şefkatinin hakkını vermek isterdim.
Yapamadım,yazamadım.
Belkide okuyacaklar dı o satırları,
Duvar diplerinde küçük,donmuş bir damla yaş ile,
Kaybolmuş bir geleceğin,kaybolmuş annelerin,
Garip yetimleri.
Zühal Çelik
Bir önceki yazımız olan Eylül ve ben Şiiri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.