Cennet Kız Hikayesi
Bir yeryüzü cenneti olan köyde cennetlere yakışır, huriye benzer bir Cennet kız vardı. Cennet’in güzelliği dillere destandı. Cennet’i görüp de büyülenmeyen, sevdalara düşmeyen pek azdı. Kalbi de kendisi kadar güzeldi Cennet kızın. Gelgelelim güzelliği başına belaydı. Uğruna kavgalar edildi, cinayetler işlendi, kan davaları başladı. Yaşıtları birer birer evlenirken Cennet bir türlü evlenemedi. Kendisine bir yuva kuramadı. Güzelliği Cennet kızın lanetine dönüştü. Onu her gören yanıyordu. Analar oğullarını tembihlerlerdi Cennet kıza bakmasın, gönlünü kaptırmasın diye. Güzelliği yüzünden tüm genç kızlar halayık yapmış gezerken köyde Cennet kız peçe ile dolaşırdı. Bu duruma annesi ve babası çok üzülüyordu ama yapacak bir şey bulamıyorlardı. Cehalet anne ve babasısın elini kolunu bağlamıştı.Cennet kız zamanla herkes için ulaşılmaz oldu. Herkes Cennet kızın güzelliğine hayrandı ama Cennet kızı cennet gibi ulaşılmaz sayıyordu herkes. Cennet kızın kasabadaki yazlık sinemadaki güzel film artistlerinden hiçbir farkı kalmamıştı. Herkes film artistlerinin güzelliğini kabul ediyordu ama ulaşılmaz olduklarına inanıyorlardı. Hayat güzeller güzeli Cennet kız için yaşanmaz hale gelmişti. Köyün bütün genç kızları kendisini kıskanıyordu. Dostu arkadaşı kalmamıştı. Genç kızlar Cennet kızı taşlar oldu. Koca karılar oğlumuzun gönlüne girmesin diye Cennet kızı kötüler oldu. Güzeller güzeli Cennet kızın pul kadar değeri kalmadı köyde. Ama altın çamura da düşse altındır der atalar. Cennet kızın güzelliği hiç bozulmadı.
Günlerden bir gün yaşamaktan vazgeçip köyün en engin tepesine çıktı Cennet kız. Uçurumun kenarına geldi ve atlamaya hazırlandı. İnci gibi gözyaşları pamuktan daha beyaz yanaklarına damlıyordu. Cana kıymanın günah olduğunu biliyordu elbet. Ama yaşama hevesi kalmamıştı. Bıraktı kendini boşluğa. Hiç bitmeyecekmiş gibi gelen düşüş bir anda sonlanıverdi. Aydınlık karanlığa dönüştü, yaşam ölüme.
İlk önce annesi anladı Cennet kızın yokluğunu, sonra babası ve bütün köy. Herkes seferber oldu Cennet kızı aramaya. Bulamadılar ama. Kimileri yabancı bir köyden gelen erkekle kaçtığını söyledi, kimisi kırklara yedilere karıştığını. Yedi uzun yıl geçti aradan. Efsane oldu Cennet kız. Analar dua ettiler kızların kaderi Cennet kıza benzemesin diye. Her şey bitti diye düşünülüyordu. Ama her şey yeni başlıyordu. Yedi yılın ardından, Cennet kız unutulurken köyde bir kıtlık başladı. Tarlada ekinler, bahçe de meyveler olmaz oldu. Hayvanlar ölmeye başladı birer birer, akarsular kurudu. Cennet kızın ahı tuttu köyü. Bir yeryüzü cenneti olan köy bir yeryüzü cehennemine döndü. Bebekler beşiklerde ölmeye başladı. Köyde öyle bir hastalık peydah oldu ki yerüzünde böyle bir hastalık bir daha görülmedi. Erkesin yüzü çürümeye başladı ve kokmaya. Komşu köydekiler bu hastalık bize de bulaşmasın diye tüm kötü ateşe verdiler,
Bir önceki yazımız olan Pişmanlık Hikayesi başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.