Beyaz kabus Şiiri
elimde bir beyaz gül
yine tren garındayım
bekliyorum onu her gün
aynı adama soruyorum
‘dokuz on bir treni gel dimi? ’
gelmemiş.
yine yarım saat erken gelmişim
yıllar önce gitti bu gardan
koptu, gitti et tırnaktan
sırtında o beyaz mantosu
beni kahreden şey içine ağlaması
bankın birinde uyuya kalmışım
bizi anlatan,
umutları karartan,
bir kâbusa dalmışım.
bir çift güvercin var hayalimde
zifiri karanlık her taraf
ucu olmayan sevda denizinde
tam ortasında sivri bir Araf
araf sarp, derya azgın
yamacında kuru bir dal Araf’ın
bir kafes asılı ucuna dalın
içinde bir beyaz güvercin
ümitsizce yukarıya bakıyor
kapısı sürmeli kafesin…
bende bakıyorum.
bakışlar mahzun
bir güvercin daha var
kafesin üstüne konmuş
o da içeriye bakıyor
uçup gitmiyor,
ölesi bekliyor,
gözleri yaşlı,
ağlamaklı.
deniz kabarıyor
dalgalar dev gibi,
araf’ı dövüp, kafesi yalıyor…
irkilip uyandım birden
elimde o beyaz gül
kurumuş nedense
ben yine soruyorum
‘dokuz on bir tireni gel dimi? ’
gelip gitmiş
‘beyaz mantolu biri indimi? ’
hayır inmemiş
yine gelmemiş.
hiç Gelmesende sen
o beyaz gül birde ben
ölene kadar bekleyeceğiz,
sen, inene dek trenden…
Ali Ejder
Bir önceki yazımız olan Baraka Şiiri başlıklı makalemizi de okumanızı öneririz.