Archives
ezbere biliyorum bütün gizlerini rüzgar gülünün imbatı tanıdığı kadar ekmeğin adı susuzluğun adı açlığın adı dorukları olgunlaştıran baş dönmesi senin çıplak gövdeni yoğunlaştıran açık suyun tanığı uzun kolların toprağın yalnızlığı bacaklarının arasında doğumun ve ölümün yalnızlığı yatmışsın orada acı bir öykü gibi tıpkı mutlu çağların destan kabartmalarında sıcak çakılların yakıcı kumların arasında isyanın gerçekliği senin […]
Bir şeyler kapaniyordu bir yerlerde, belki bir kapi, belki bir mezar – ama çati degildi – sanki bir yangin, tavşanlarin, kuşlarin hizindan anliyordun, ama çati degildi kapanan, üzerinde bir bayrak dalgalanan. Ama çati degildi kapanan; biraz daha işik, diye haykirdin, daglarima ve uçurumlarima, hepsini gövdeme duvarlarima kaziyacagim. Bir şeyler kapaniyordu bir yerlerde: Kiminin bahti, kiminin […]
Kaç cemre düştü yüreğine şimdiye kadar kaç unutulmuş nisan var vişne sürgünü kollarında? Dağılıyor uyku kokusu gövdenin dilim meme uçlarına dokunduğu zaman; Ateşten sapı üzerinde dönüyor ayçiçeği bir güneş doğuyor bacaklarının arasında. Kollarımla sarıyorum, örtüyorum seni günler ve geceler uzuyor ve savurmaya hazırlanıyor gövden gövdemi Özdemir İnce
Bir kuş uçuyordu Sisam’la Kuşadası arasında, anlayamadım bir türlü Türk müydü yoksa Yunan mı, bir başka yerden mi yoksa? Hiçbir belirti yok. Denize sordum onu: “O bir dalıcı kuştur, dedi, danteller örer durmadan bağrımda”. Gökyüzüne sordum onu: “o benim ulağımdır, dedi, mordan, gülrenginden eflatuna kadar”. Balıklara sordum onu, öteki kuşlara, teknelere sordum, bayraklı flamalı, hepsi […]
Bir kenti yaşamak ona boyun eğmektir- sözleşmesiz, anlaşmasız-, ne derse tek tek yapacaksın, düşünmeden, direnmeden. Yabancıysan ve gezgin değilsen “bir kent yeter” diyeceksin, “tek bir ölüm”; boğazına oturmuş olan bir bardak su isteyen. Boyun eğeceksin yolcu! bir köle gibi tıpkı, anlamak için belki, nedir mutluluğu bir tutsağın? Özdemir İnce
Bir sevda masalı benimkisi veya destanı veya giden sevgiliye bağrı yanık bir ağıt bir türkü bir bozlak bir barak Feryadı figan içinde geçen bir ömür Boyunca büyüttüğüm sensizlik.. Artık takvimler yaprak dökümünde Mevsim sonbaharda takılı Aylar geçti yıllar geçti Sıra sıra kervanlar geçti Nice ilmekler boynumuza geçti Nice dar ağaçlarında asılı kaldık Can vermedik gün […]
Duygularim kadar saf Ve çiplak olsaydim, Almazdi kimseler beni.. Düşüncelerim kadar yalin Ve maskesiz olsaydim, Sevmezdi kimseler beni.. Giyimle, kuşamla sakladim “Kral Çiplak” gibi kendimi.. Muammer Çelik
Uzagindayim hatiralarimin şimdi. Bir kahvede yaziyorum bu şiirimi. Süzgeç kullanilmamiş bir çayi yudumluyorum. Seni de süzgeçsiz sevdigimi hatirliyorum. Öyle uzagim ki, büyük kentlerin dertlerine, Niyetim yok sanki geri dönmeye. Ne derdin var ne de sen. Nasil da sevmişim seni, bir bilsen. Öyle uzagim ki, o incecik yakan sesine, Aglasam şimdi, yaşlarim düşmez yalan hevesine. Ama […]
Ben her zaman, aşık olmam, güzelim, Sevmenin de, bir zamanı, elbet var. Öylesine ucuz değil, bu sevgim, Kıymetlidir, benim sevgim, ben kadar. Ben herkesi, pek sevemem, bir tanem, Aşk böceğim, her çiçeğe, yanaşmaz. Kırk yılda bir, severim ben, seversem, Benim sevgim, doğru yoldan, hiç şaşmaz. Ben sevdim mi, tam severim, güzel kız, Sevdiğimi, dünya kadar, […]
Bir elvedayla başladı Benim hayatımın sonbaharı Bir elveda deyişinle karardı Benim hayatımın ilkbaharı Hani bensiz geçmeyecekti günler Hani hep gülecekti bu yüzler Hani hep mutlu olacaktı bu yürekler Hani görmeyecekti bir başkasını o gözler Olsun yine de sevmiştim ben seni Uğrunda harcamıştım nice günleri O gözler için göze almıştım ben ölmeyi Ah keşke sen de […]
Son yorumlar